- Anasayfa
- DÜNYA Haberleri
- İşte Özgürlüklerin Savunucusu: ABD
İşte Özgürlüklerin Savunucusu: ABD
Amerika dün 2014 yılının insan hakları raporunu yayınladı, dünyadaki insan hakları ihlallerini sıraladı. Ancak Amerikan yönetiminin insan hakları sicili dünyadaki tablodan daha aydınlık değil.
Guantanamo
ABD yönetimi çoğunu serbest bıraksa da hâlâ 132 kişiyi Guanatanamo’da 12 yıldır ‘terör zanlısı’ suçlamasıyla tutuyor. Bunu yaparken de hiçbir uluslararası yasaya aldırış etmiyor. 2013 başlarında 106 esir açlık grevine başladı. Bazılarına zorla serum verildi. Barack Obama 2008’de başkan seçilmeden önce Guantanamo’yu kapatma sözü verdi ama bu gerçekleşmedi. Tam tersine Guantanamo’dakiler askeri komisyonlarda yargılanmaya devam etti. Askeri komisyon, Guantanamo’dakilerin avukatlarına erişimini engellerken, ABD’nin başka ülkelerde yaşandığında ‘ağır kınamalar’ yayınladığı durumlara benzer temel yargılanma hakları da ihlal edildi. Mesela çoğu esire neden Guantanamo’da tutulduklarına dair kanıtlar gösterilmedi. Guantanamo'da son serbest bırakmanın ardından hapishanedeki tutuklu sayısı 132'ye indi.
CIA’in işkenceleri
Dünya 2015 yılında ABD Senatosu’nun sürekli geciktirdiği CIA’in işkence raporunu gördü.
Rapordaki bazı işkence yöntemleri şunlar:
CIA ajanları bir esiri düzmece bir idam sehpasına koydu, boğazına ip geçirip esiri konuşturmak için uzun süre infazla tehdit etti.
2000 yılında USS Cole gemisine bombalı saldırı düzenlemekle itham edilen Abdurrahman el Nasiri’ye matkapla işkence yapıldı.
En az bir esire süpürge sapıyla tecavüz tehdidinde bulunuldu.
Birçok vakada saldırgan sorgu tekniklerine başvuruldu. Esirlerden bazıları 180 saat uykudan mahrum bırakıldı.
Bazı esirler saatlerce elleri başlarının üzerinden zincirlenmiş şekilde acı verici pozisyonlarda bekletildi.
Betona zincirlenen bir esir hipotermiden (vücut ısısını kaybetme) öldü.
Kafalarına kukuleta geçirilen bazı mahkûmlar çıplak halde koridorlarda sürüklendi, kırbaçlanıp dövüldü.
Birkaç esir gördükleri işkencelerden halüsinasyon, paranoya ve uykusuzluğa maruz kalarak kendilerine zarar vermeye kalkıştı.
El Kaide zanlısı Ebu Zübeyde, suda boğulma hissi yaratan sorgu yöntemine uzun süre maruz kalınca tamamen tepkisizleşti. Ağzından köpükler çıkmaya başladı. Ebu Zübeyde ayrıca 266 saat tabut şeklindeki bir kutuda bekletildi.
Bazı esirlerin dışkılarını atmalarına izin verilmedi. Bu esirler dışkılarıyla birlikte aynı alanda yaşamaya zorlandılar.
NSA’in dinlemeleri, Wikileaks yargılamaları
Eski ajan Edward Snowden’ın sızdırdığı belgeler, ABD’nin Fransa cumhurbaşkanlarından Almanya Başbakanı Angela Merkel’e kadar birçok kişinin telefonunu dinlediğini ortaya koydu. 2013’teki bu büyük belge sızdırmanın ardından Snowden hakkında yakalama kararı çıkardı. Wikileaks’e belge sağlayan eski asker Bradley Manning de Guantanamo’daki esirlerinkine benzer bir yargılama sürecinden sonra 35 yıl hapse çarptırıldı. Manning suçunu itiraf ettiğinden 20 yıl hapis cezası alması gerekiyordu.
Drone saldırıları
ABD'nin Yemen, Afganistan, Pakistan ve Somali'deki drone saldırılarında sivil kayıpların artık saklanamaz boyutlara ulaştığı 2012'de BM İnsan Hakları Komisyonu, Washington'a nadiren de olsa bir uyarıda bulundu. CIA’in insansız uçaklarla düzenlediği saldırılarının uluslararası hukuku ve insan haklarını tehdit ettiğini açıkladı. Konsey, "ABD'nin insansız uçaklarla düzenlediği saldırılar savaş suçu teşkil edebilir" uyarısında da bulundu. BM İnsan Hakları Konseyi, 2002'den beri süren saldırılarda çoğunluğu sivil 4 bin kişinin öldürüldüğünü vurguladı. Obama yönetimi ise, militanları hedef aldığını iddia ettiği insansız hava araçları kullanımının 'savaş ahlâkı’na uygun olduğunu, 11 Eylül saldırılarına karşı meşru bir yanıt niteliği taşıdığını savunuyor. ABD’nin çoğu CIA yönetiminde 2002'den bu yana Afganistan, Pakistan, Yemen ve Somali'de düzenlenen insansız hava saldırılarında, çoğunluğu sivillerden oluşan en az 4 bin kişi hayatını kaybetti.
Polis şiddeti
Geçen yıl Ağustos'ta Ferguson kasabasında silahsız siyah genç Michael Brown'ın polis tarafından öldürülmesiyle dünyanın dikkatini çekse de aslında uzun süredir ABD polisinin 'yargısız infaz'ları insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyordu. Federal İstihbarat Bürosu’nun (FBI) son 10 yıldaki istatistiklerine göre, polis yılda ortalama 400 kişiyi öldürüyor. Washington Post gazetesi, ABD polisinin 2015 yılının ilk beş ayında 385 kişiyi öldürdüğünü rapor etti. Yani bu hızla öldürmeye devam ederse bu sayı yıl sonuna kadar 1000'i bulacak. İngiliz The Guardian ise ABD polisinin öldürdüğü sivilleri kayda geçirmek için özel Twitter hesabı açtı. ABD’de polisin siyahları öldürmesi son bir yıldır büyük gösterilerle protesto ediliyor. Washington Post da bu senenin ilk beş ayında ölenlerin yarısının beyaz, yarısının da azınlık toplumlarından olduğunu belirtti. Silah taşımadığı halde ölenlerin üçte ikisi ya siyah, ya da Latin Amerika kökenli. Ölenlerin yaşı 16 ila 83 arasında değişiyor. Ölen 385 kişiden 92’sinin akli dengesi yerinde değil. Gazeteye konuşan eski polis şefleri, polis teşkilatının ölümlerin sorumluluğunu alması gerektiğini belirterek, pek çok ölümün polisliğin iyi bir şekilde yapılamadığından gerçekleştiğini söyledi.
1 Yorum
Allah cezalarini verecek.