Çile Dolu Bir Hayat; Dava Adamı Seyyid Kutub

“Namazda Allah’ın birliğine şehadet eden parmağım, bir tağutun hükmünü asla onaylamayacaktır.” diyen Şehid Seyyid Kutub ve hayatı…

Çile Dolu Bir Hayat; Dava Adamı Seyyid Kutub
17 Oca 2019 10:23:15

Seyyid Kutup İslam’a inanmış ve inandığı davanın gerçekleşmesi içinde bir çok çalışmalar yapmış büyük bir şahsiyetti. 27 Kasım 1954’de, İhvan-ı Müslimin Mısır devlet başkanı Cemal Abdunnasır’a suikast girişimiyle itham edildiğinde Seyyid Kutup’da İhvan-ı Müslimin saflarına katılmıştı. Bundan dolayı İhvan-ı Müslimine mensup bir çok Müslümanla birlikte Seyyid Kutup’da tutuklandı.

Yapılan yargılamanın neticesinde Seyyid Kutub’a ağır işlerde çalıştırılmakla birlikte on beş sene ağır hapis cezası verildi. Artık Seyyid Kutup Kahire’den bir kaç km. uzakta ‘Limanneze’ hapishanesinde yaşamaya başlamıştı. On sene hapis yattıktan sonra o zamanın Irak devlet başkanı Abdusselam’ın Abdunnasır’ı ziyaret ederek Seyyid Kutup’u serbest bırakmasını istemesi üzerine Kutub 1964’de serbest bırakıldı. Hapisten çıkan Kutub 1965’de “Yoldaki İşaretler” adlı kitabını yayımlayınca tekrar tutuklandı. Bu tutuklamada yine İhvan-ı Müsliminden bir çok Müslüman vardı. Gerekçe olarakta İhvan-ı Müsliminin devlete karşı darbe girişimini ileri sürerek İhvanı ve Seyyid Kutup’u darbecilikle itham ediyorlardı.

22 Ağustos 1966’da Seyyid Kutub’a idam cezası verildiğinde, Kutub bu kararı tebessüm ve Allah’a kavuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna’nın dediğine göre Seyyid Kutup’un asılmasına asıl sebep Yoldaki İşaretler adlı kitabı idi.

Cemal Abdülnasır yönetimindeki hükümet kız kardeşi Hamide Kutub’u davasından vazgeçirmek için gönderdiğinde Seyyid Kutub kız kardeşine şunları söylemişti; “Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk’ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah’a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah’ın birliğine şahadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır. ”

Allah ondan ve onun gibi şahsiyetlerden razı olsun. Allah şehadetini kabul etsin!

Tarihin her döneminde zalim sultaların karşısında hakkı söyleyen âlimler var olagelmiş dik duruşları ve mücadeleleri sonucunda ise birçok tehdit, işkence, hapis ve zulümlere maruz kalmışlardır.

Tarihimiz, her şeyi göze alıp Hakk’ın ve mazlumun taraftarı olan, gerçekleri konuşmanın bedelini hapishaneye atılarak ödeyen yiğit âlimlerin örnekleri ile doludur. Seyyid Kutub ise tarihimizde ki yüzlerce örnekten sadece biridir.

Aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen Allah(cc)’in sünneti değişmemiş, zalim sultanların ve adaletsizliklerin var olduğu dönemlerde zulüm hep var olagelmiş, hakkı söyleyenler türlü işkencelere maruz kalmışlardır. Ümmetimizin bağrında ‘En büyük cihat zalimin karşısında hakkı haykırmaktır’ hadisi şerifine mazhar olan binlerce âlim mücahit yetişmiş ve bu âlimler İslam sancağını nesilden nesille taşıyabilmek için her türlü tehditleri ve tehlikeleri göze almışlardır.

Bugün de her daim ümmetimizin ve milletimizin maslahatını gözeten, müslümanların üzerinde oynanan sinsi oyun ve tezgâhları ilmi ve siyasi birikimi ile çözmeye çalışarak Müslümanları uyandırmaya çalışan, nerede islama ve Müslümanlara bir zarar gelecek olsa engellemeye çalışan, adaletsizlikler ve zulümler karşısında hakkı korkusuzca dile getiren ve siyasi iktidara dostane uyarılarda bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi,  zulme uğrayan âlimlerden biri olmuştur.



0 Yorum

Yorum Yaz